Grip Nedir?
Grip, çok şiddetli belirtileriyle insanın dayanma sınırlarını
zorlayan, işgücü kaybına yolaçan ve başta yüksek risk grubunda olanlarda
olmak üzere (yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar) grip geçiren tüm
bireylerde pnomoni (zatürre) gibi hayatı tehdid eden komplikasyonlara neden
olabilen ciddi bir virüs enfeksiyonudur.
Grip virüsünün özellikleri:
Grip virüsü damlacık enfeksiyonuyla (virüsü taşıyan bireyin
ortama soluduğu havayı başka bir bireyin solumasıyla oluşan enfeksiyon)
oldukça kolay bir şekilde bulaşabilen ve solunum yolu hücrelerini tahrip
etme özellikleri güçlü olan bir virüstür. A, B ve C olmak üzere üç ayrı
tipi vardır. Bunlar arasından özellikle A ve daha az oranda B, antijenik
özelliklerini hızla değiştirebilen virüslerdir. Aynı tipten olan virüsün
değişik antijenik özellikler kazanması sonucu ortaya çıkan yeni virüs
alttipine suş adı verilir. Birey aynı tip virüsün değişik
suşlarıyla defalarca enfekte olabilir. Bu da bir insanda girp enfeksiyonu
olduğunda grip hastalığına karşı hiç bir zaman tam bir bağışıklık
oluşmamasına yol açar. Özellikle A tipi virüs hücre yüzeyindeki maddeleri
sürekli değiştirebilen ve bu nedenle her seferinde vücuda farklı bir
"kimlik" le girdiğinden bağışıklık sisteminin hızlı cevap vermesini
engelleyen bir virüstür. B tipinin bu özelliği daha zayıf olmasına karşın,
C tipinin değişme özelliğinin olmadığı kabul edilir. Bu yüzden salgınlar en
sık A tipi virüs ve ikinci sıklıkta B tipi virüs ve bunların sürekli
değişen sulşları ile meydana gelir.
Grip salgınlarının özellikleri:
Grip, salgınlara yolaçtığında kitlesel hastalanmalara ve
ölümlere neden olabilmektedir. Salgınlar genellikle bir coğrafi bölgeyle
sınırlı kalmakta (epidemi) ancak virüs lehine uygun koşullar bulunduğunda
tüm dünyaya yayılabilen kitlesel salgınlar (pandemi) oluşabilmektedir.
Salgınlardan başta A ve daha az oranda B tipi virüs sorumludur. Geçtiğimiz
yüzyılda dünyada dört ayrı büyük salgın (pandemi) meydana gelmiş ve
bunların en büyüğü olan 1918-1919 salgınında yaklaşık 20 milyon kişi
ölmüştür. Günümüzde ülkelerarası yolculukların artmış olması yeni bir
salgın olması durumunda bunun dünyaya yayılmasının oldukça kolay
olabileceği varsayımını doğurmaktadır.
Grip salgınları genellikle dünyanın bir coğrafi bölgesinde
başlar, 2-3 haftada en üst seviyeye ulaşır ve bu salgın genellikle 6-10
hafta sürer.
Salgın ilk belirtilerini okul çocuklarında ateşli üstsolunum
yolu enfeksiyonlarının artması şeklinde verir. Bunu kısa zamanda erişkinler
arasında enfeksiyon artışı izler ve yaklaşık bir hafta sonra ilk grip
olguları hastaneye yatmaya başlar.
Ilıman iklimli bölgelerde (ülkemiz de dahil) salgınlar
genellikle aralık ayında başlar ve dört ay kadar sürer. Tropikal iklimli
bölgelerde salgınlar tüm yıla dağılmış olarak ortaya çıkabilir. Salgından
birden fazla suş sorumlu olabilir. Grip mevsiminin sonlarına doğru ortaya
çıkan suş(lar) genellikle gelecek senenin salgınından da sorumludur ve aşı
bu suş(lar)a göre hazırlanır.
Dünyayı sarsan salgınların (1957, 1968 ve 1977) üçünün
başlangıç yerinin Çin ve Uzakdoğu Asya olması ilgi çekicidir.
Grip nasıl belirti verir?
Grip genellikle oldukça ağır belirtilerle seyreden bir
enfeksiyondur. Kış aylarında grip benzeri hastalık yapabilen en az üç ayrı
virüs tipi mevcuttur. Bu virüsler grip kadar ağır belirti vermezler ve
nadiren komplikasyonlara neden olurlar. Her ateşli enfeksiyonu grip olarak
yorumlamak doğru değildir.
Damlacık enfeksiyonu ile (yani havada bulunan virüs içeren
partiküllerin solunum yoluna girmesiyle) solunum yoluna giren virüs iki
günlük (1-4 gün arası olabilir) kuluçka döneminden sonra belirtilerini
vermeye başlar.
İlk belirtiler ani ateş yükselmesi, titreme, başağrısı,
kasağrısı ve genel bir kırgınlık halidir ve bu belirtiler genellikle
enfeksiyon oluşan tüm bireylerde görülür. Kas ağrıları ve başağrısı çok
şiddetli olabilir. Ateş ne kadar yüksekse bu ilk grip belirtileri de o
kadar ağır olur.
Eklem ağrıları, ışığa duyarlılık, gözlerin yaşlanması ve
yanması, gözleri hareket ettirirken ağrı duyulması, kuru öksürük ve burun
akıntısı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı da sık görülen diğer
belirtilerdir. Ateş ve kas ağrısı gibi genel belirtiler kaybolduktan sonra
solunum sistemi belirtileri ön plana çıkmaya başlar.
Ateş 38-40 dereceye kadar yükselir. Ateş yükselmesinin ilk
zamanlarında yüz kızarıktır, cilt nemlidir ve cilt "ateş gibi
yanıyor" hissi verir. Gözyaşı salgısı artmıştır ve gözler kızarmıştır.
Çocuklarda ateş çok daha yüksek seyredebilir, boyun lenf
bezlerinde şişme olabilir ve bulantı- kusma ve karın ağrısı da ortaya
çıkabilir.
Gebelerde özellikle 2. ve 3. trimesterde pnomoni (zatürre)
gibi komplikasyonlar nispeten daha sıktır. Yaşlılarda sistemik belirtiler
daha azdır ancak pnomoni daha kolay gelişir.
Virüs taşıyıcılığı erişkinlerde 3-5 gün devam ederken
çocuklarda 2 haftaya varabilir. Virüsün kana ve diğer organlara (ve
gebelerde bebeğe) bulaşması beklenen bir durum değildir. Grip solunum yolu
hücrelerini tercih eden bir virüstür.
Tüm bu belirtiler genellikle bir haftada oldukça hafifler ve
kaybolur. Bazı duyarlı kişilerde ise grip virüsünün kendisine, ya da
bakteri çoğalmasına bağlı pnomoni (zatürre) gelişebilir. Bu, gribin en
istenmeyen ve en ağır komplikasyonudur. Gribe bağlı ölümlerin hemen tümünde
neden pnomoni gelişimidir.
Grip seyrinde kronik bronşit alevlenmesi, astım alevlenmesi,
orta kulak enfeksiyonları ya da sinüzit gibi diğer üst solunum yolu
enfeksiyonları da ortaya çıkabilir.
Grip Nasıl Tedavi Edilir?
Grip geçiren tüm bireylerde tedavide istirahat esastır. Bu,
hem hastalığın diğer bireylere bulaşmasını engellemek, hem de vücudun
virüsle savaşması için gerekli enerjiyi sağlamak için son derece önemlidir.
Beslenme ve sıvı alımına dikkat edilmesi önemlidir. Şiddetli belirtiler
olması durumunda belirtileri gidermeye yönelik çeşitli ilaçlar gebeler de
dahil olmak üzere doktor önerisiyle kullanılabilir (burun tıkanıklığının
giderilmesi, öksürüğün kesilmesi, ateşin düşürülmesi, kas ve eklem
ağrılarının azaltılması gibi).
Doktorun gerekli gördüğü durumlarda direkt grip virüsüne
etkili ilaçlar da kullanılabilir. Rimantadine ve Amantadine adlı etken
maddeleri içeren ilaçlar iyileşme süresini kısaltabilmektedir.Yine
amantadin grip geçiren bireyle temas halinde olan kişiyi enfeksiyondan
korumada etkili olabilmektedir.
Grip seyrinde pnomoni meydana geldiğinde durumun hastanede
yatırılarak tedavi edilmesi gerekir.
Gripten korunmak mümkünmüdür?
Grip salgını durumlarında özellikle çocukların ve anne
adaylarının evden çıkmamaları etkili olabilir. Özellikle okullar ve diğer
toplu yerler virüslerin en kolay bulaştığı yerlerdir. İnsanlarla yakın
temasta bulunmamak (öpüşme ve el sıkışma gibi) gribe yakalanma riskini
önemli derecede azaltır.
C vitamini kaynağı olan meyvelerin bolca tüketilmesi ve
beslenmenin usulüne uygun düzenlenmesi de vücudun direncini artırmak
açısından önemlidir. Ancak ne geçirilmekte olan gripte ne de gribi önlemede
tablet şeklinde alınan yüksek doz C vitaminlerinin etkinliği henüz
kanıtlanmış değildir ve muhtemelen de etkisizdir.
Uykusuzluk, sigara, alkol, aşırı yorulma gibi etkenler vücut
direncini düşürür. Yaşam tarzının tekrar düzenlenmesi gripten korunmada
özellikle anne adayları için çok önemlidir.
Grip aşıları
Grip aşıları henüz grip mevsimi başlamadan önce bağışıklık
sistemini virüse karşı hazır duruma getirmek için vücuda uygulanan
maddelerdir. Vücuda verilen madde aslında virüsün zayıflatılmış şeklidir ve
vücut bu virüse karşı antikor ve savunma hücreleri üretir. Grip virüsü
aşılı bir bireyin vücuduna girdiğinde bağışıklık sistemi virüsle aşı
yoluyla önceden karşılaştığından hızla cevap verir.
Ancak grip virüsü oldukça kolay "kimlik
değiştirebilen" bir virüstür. Bu yüzden vücuda zayıflatılmış olarak
verilecek suşların yeni grip mevsiminde ortada dolaşması muhtemel suşlar
olmaları gerekir. Bir önceki seneki grip mevsiminin sonlarına doğru izole
edilen suşların yeni mevsimde de etkili olacağı varsayılarak aşı
hazırlanmasında bu suşlar kullanılır. Bu şekilde hazırlanan aşılar yeni
grip mevsiminde %60-90 oranında koruma sağlar.
Aşı kimlere uygulanmalıdır? (Yüksek risk
grupları)
Grip aşısı gripten korunmak isteyen her kişide uygulanabilir.
Ancak aşağıda belirtilen kişiler grip virüsü alma ve/veya girp
geliştiğinde gribe bağlı komplikasyon ortaya çıkma riskleri yüksek
olan ve bu nedenle aşılanması önerilen kişilerdir:
65 yaş ve
üstü kişiler
Toplu
yerlerde yaşayanlar (yatılı okul, hapishane, huzurevi, çocuk esirgeme
kurumları gibi)
Topluluklarla
ya da grip enfeksiyonu gelişimi açısından yüksek risk altında olanlarla
yakın ilişki içinde olan meslek grubu bireyleri (sağlık personeli, öğretmen
gibi), yüksek risk grubuyla aynı evde yaşayan bireyler
Kronik
solunum yolu hastalığı (astım dahil) ya da kalp hastalığı, tiroid hastalığı
ya da diabet (şeker hastalığı) gibi metabolizma hastalığı, böbrek
hastalığı, kan hastalığı olanlar, organ nakli gerçekleştirilmiş ve bağışıklık
sistemi ilaçlarla baskı altına alınmış olanlar, AİDS ya da diğer bağışıklık
sisteminin zayıf olduğu hastalığı olanlar.
Aşı sonbaharda erişkinlerde tek doz ciltaltı ya da kasiçi
uygulanır.
İlacın içindeki prospektüste aşının hangi sezon için olduğu ve
hangi suşlara karşı etkili olduğu belirtilmiştir.
Aşı saklanırken ya da taşınırken soğuk zincire tabidir, yoksa
etkinliğini kaybeder.
Aşı uygulanmasından 8-12 saat sonra %1-2 kişide ateş,
%10'undan azında ise grip benzeri belirtiler ortaya çıksa da bu belirtiler
genellikle kısa sürelidir.
Gebelik döneminde grip oluşursa neler
yapılmalıdır?
Grip mevsimi geldiğinde alınan her türlü önleme karşın anne
adaylarında da grip sık olarak meydana gelmektedir.
Grip virüsünün bebeğe geçmesi ve bebekte istenmeyen durumlar
oluşturması beklenen bir durum değildir. Ancak grip şiddetli belirtilere
yolaçması ve pnomoni (zatürre) gibi hayatı tehdid eden komplikasyonlara
zemin hazırlaması nedeniyle gebelik döneminde üzerine önemle durulması
gereken bir durumdur.
Anne adayları genellikle genç ve sağlıklı bireyler
olduklarından gebelik döneminde gribe bağlı komplikasyonlar nadiren ortaya
çıkar. Ancak bu komplikasyonların gebelik döneminde ortaya çıktığında
özellikle ağır seyredebileceği gözönünde bulundurulmalı ve doktor önerisine
göre hareket edilmelidir. Komplikasyon belirtileri konusunda yeterli bilgi
edinilmeli ve gerekli her durumda doktorla irtibat kurulmalıdır.
Gebelik
döneminde grip belirtileri oluşursa ilk yapmanız gereken doktorunuza
başvurmaktır.Genel bir muayene sonrası doktorunuz size belirtileri
hafifletmek için çeşitli ilaçlar verecek ve gerekli öneri ve uyarılarda
bulunacaktır.
Diğer
grip geçiren bireylerde olduğu gibi anne adaylarının da istirahat etmeleri
ve beslenme ve uykularına dikkat etmeleri esastır. Sigara gebelik ve bebek
üzerine olan olumsuz etkilerini grip olduğunda da gösterir ve özellikle çok
fazla sayıda sigara içen anne adaylarında grip daha ağır seyreder.
Anne adaylarının gripten korunmaları için ne yapmaları
gerekir?
Grip mevsiminde (Aralık-Mart sonu arası) mümkün olduğunca
toplu yerlerde bulunmamak, öpüşme ve tokalaşma gibi yakın temastan kaçınmak
virüs alma riskini oldukça azaltır.
Grip salgını uyarısı olduğunda evden çıkmamak da virüsle
karşılaşma riskini etkili bir şekilde azaltır.
Grip aşısı gebelerde gerekli durumlarda uygulanabilir.
Gebeliğin her döneminde uygulanabilmesine karşın organ gelişiminin bittiği
birinci trimester sonu aşı uygulanması için en ideal zamandır. Özellikle yüksek risk altında olan anne adaylarının
aşı olmaları grip geçirme riskini önemli derecede azaltır.
|